alıntı yaptığımız link için bu yazıya tıklayınız. Tevhid islamı ( Konusu 1) -Tevhid islam’ı; Sadece ve sadece Müslüman ismi ile ortaya çıkar. Müslüman ismi dışında herhangi bir isim kullanmaz. Bu ismin önüne veya arkasına bir ek getirmez. “İnsanları Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve ben Müslümanlardanım, diyenden daha güzel sözlü kim olabilir”.(Fussilet ,33) Tevhid İslam’ı kimliği “Akide meselesi” görür. Çünkü kimlik akidenin bayrağıdır. Bugün de toplumlar bayraklarına göre tanınmıyor mu? Dolayısıyla kimlikle oynamak ‘akide ile oynamak’ demektir. Akidesini düzeltmek isteyenler, önce bir kimlik tanımı yapmış, bu tanım üzerine de akide bina etmişlerdir. Akidelerini kaybedenler önce kimliklerini kaybetmişlerdir. Kimliklerini kaybeden insanlar daha sonra her şeylerini kaybetmişlerdir. Tevhidi hayatın inşası, aynı zamanda bir kimlik inşasıdır. - Omurgasız İslam’da ise; Kimlik bir aksesuardır, yaslanılan bir koltuk değneğidir. Aslında Omurgasız İslam’da, dinin kendisi aksesuardır. Aksesuardan ibaret olan dinin kimliği de aksesuar olur, o kimliği taşıyan insanın kendisi de aksesuar olur. Bugün kendilerine Müslüman (?) delinen koskocaman yığınların, çatısı altında yaşadıkları devletin gözünde hiç bir değer ifade etmeyen aksesuar(lar) olduğu gibi bugün kendilerine sözde Müslüman denilen şu “moloz” yığınlarının düştükleri şu utanç verici duruma bakar mısınız? Tağuti rejim tarafından muhatap kabul edilmemelerine karşılık ne yüksüzlüklere başvurmaktadırlar . “Demokrat Müslüman, Laik Müslüman, Liberal Müslüman, Muhafazakar Müslüman, Sağcı Müslüman, Solcu Müslüman, Kemalist Müslüman, Müslüman isminin önüne yada arkasına eklenen bu ekler nedir Allah aşkına? Tüm bunlar, bu zalim tağuti sistemin bir yerlerine monte olma adına yapılmıyor mu? Bunlar sözde hem Allah’ı idare ediyorlar hem de rejimi? Ama idare edilen ne hazindir ki, her zaman (haşa) Allah oluyor. Bunların durumu kestikleri kurbandan sözde hem Allah’a hem de putlarına pay veren müşriklerin durumuna benziyor. Onlarda hem Allah’a pay ayırıyorlardı, hem de dönüp arkasından Allah’a ayırdıklarını putları adına aşırıyorlardı. Yani putlarını zarara uğratmıyor (haşa sözde) Allah’ı zarara uğratıyorlardı. Bugünkü bu sözde Müslümanlarda , Allah’ı küstürme adına Müslümanlıklarının (?) gereğini yapmayıp kedilerini o makamlara getiren efendilerini memnun edecek demokratlık, laiklik, liberallik, muhafazakarlıklarının gereğini yapıyorlar. İşte olacak sonuç budur. Allah’ın takmış olduğu isimle yetinmeyip kendilerine cahili ekler takanları Allah (cc) böyle rezil eder. Duvarın yapımında hiçbir değeri olmayan “moloz” örneğinde olduğu gibi. -Tevhid İslam’ı ; Bir elin parmakları sayısını geçmeğecek kadar olsa dahi… yada bu kadar az sayıda kalsa dahi “kimliğinden , misyonundan ve bu misyonu dosdoğru bir şekilde ortaya koymaktan/rabbani çizgide yürüyüşten” asla ödün vermez. Her yerde ve her ortamda “Şirkten, küfürden/cahiliyye sisteminden ” uzak ve beri olduğunu ilan eder. “İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda, sizin için gerçekten güzel bir örnek vardır. Onlar kavimlerine demişlerdi ki: Biz sizden ve Allah’ı bırakıp taptıklarınızdan uzağız. Sizi tanımıyoruz. Siz bir tek Allah’a inanıncaya dek, sizinle bizim aramızda ebedi bir düşmanlık ve öfke belirmiştir. (mümtehine, 4) -Omurgasız İslam’da ise; (Sözde) misyonu temsil adına her yol meşru görülür. Allah’ın dinini, Allah’tan (haşa) daha fazla düşünen bu moloz yığınları, Allah’ın dininden hoşlanmayan tağutların çatıları altına koşarlar. Benzer imkanlar (!) sunulduğunda “Güneşi sağ elime Ayı’da sol elime verseniz dahi ben bu davamdan vazgeçmem. Ta ki, Ya Allah bu davayı galip getirecek yada ben bu dava uğrunda öleceğim.” diyen Peygamberin ümmeti olduğunu söyleyen bu moloz yığınları Allah(cc)’ın şu kesin ve şiddetli uyarısından da mı haberleri yok : Bunun sebebi; Allah’ın indirdiklerinden hoşlanmayanlara; Bazı hususlarda size itaat edeceyiz, demeleridir. Oysa Allah onların gizlediklerini biliyor. ( Muhammed ,26) Son olarak, Tevhid İslam’ının öncüleri/yol gösterenleri insanları şirkten, tağuttan uzak tutmaya çalışırlar. Tevhid toplumu ile şirk toplumunun ayrışması için uğraşırlar. Yukarda örneğini verdiğimiz Hz. İbrahim ve beraberinde ki az bir topluluğun dediklerini derler ve onların koymuş oldukları tavırları ortaya koyarlar. Velev ki ateşlere atılsalar, velev ki yurtlarından sürülseler , velev ki “marjinal”likle mahkum edilip dışlansalar dahi. Bu manada, Omurgasız İslam’ın taraftarları ise; Şirkin bulandırmaya çalıştıkları suyu biraz daha bulandırırlar. Net olan renkleri “gri”leştirirler. Tevhid İslam’ı ile tağut arasında “ çöpçatanlık” yaparlar. Tağut , Müslümanların üstüne gelip onlardan ne kadar ödün istese bu çöpçatanlar hemen devreye girip tağutun işini kolaylaştırırlar. Her zaman Müslümanların geri adım atmasını telkin ederler. Yani Tağut adına Din’de tenzilata giderler. Yüzyıllardan beri o kadar tenzilat yaptılar ki, bugün Allah’ın dini tanınmaz hale gelmiştir. Bu vesile ile, eğer ki Allah’ın Dininin tanınmasına bir ufak katkıda bulunmuş isek , kendimizi bahtiyar sayarız. İbrahim’i bir duruşla “Demokratik /Laik” şirk dininin karşısında duranlara selam olsun.